25 Kasım 2010 Perşembe

GULF STREAM SICAK SU AKINTISI



Gulf Stream, (Alm. Golfstrom (m), Fr. Gulf-Stream (m), İng. Gulfstream)  ya da Körfez Akıntısı, Kuzey Atlas Okyanusunda.[1] Kuzey Atlantik Akıntısı'nın bir parçası olan, Meksika Körfezi'nden başlayıp İngiltere'nin kuzeyine kadar devam eden sıcak su akıntısına verilen addır.. Kuzey Ekvator Akıntısı'nca beslenir ve Avrupa'nın kuzeyindeki iklimi yumuşatarak yaşanabilir kılar.[2] Denizlerde yer yer sıcak ve soğuk su akıntısı olduğunu biliyoruz. Bunlardan en büyüğü, Atlas Okyanusu'ndaki "Gulf Stream" adı verilen sıcak su akıntısıdır.Kaynağı Meksika körfezi olan bu akıntıya körfez olan bu akıntıya körfez akıntısı anlamına gelen Gulf Stream adı verilmiştir.[3]

Rotası

Meksika körfezinde oluşup Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarını takip ederek Florida boğazından çıkar, New Foundland adasının güneyine kadar kıyıya paralel ilerler, sonra doğuya yönelir. Akıntı bundan sonra Atlantik Okyanusunu geçer ve 30°D, 40°K dolaylarında ikiye ayrılır; bir kolu Avrupa'nın batı kıyılarına ulaşır, öteki ise Batı Afrika kıyılarına doğru hareket eder. Daha sonra İngiltere yakınlarından ve İskandinav yarım adasının açığından geçerek, Kuzey Buz denizinde kaybolur.[2/3]

Hızı ve Sıcaklığı

Akıntı'nın Meksika Körfezi'ndeki hızı 3,5 knot (6,5 km) olarak ölçülmüştür. Buradaki debisi 30 milyon metreküptür ki Missisipi Nehri'nin birkaç yüz katıdır. Hatteras Burnu'nda hızı 1 knot'a kadar düşer. Kıta sahanlığından akan akıntının sıcaklığı Kıtanın sahilinden akan soğuk güney akıntısıyla 'Soğuk Duvar' adı verilen yapıyı oluşturur. Burada akıntının derin mavi suları diğer sulardan rahatlıkla ayırt edilebilir.[2]

Etkileri

Körfez Akıntısı'nın en temel etkisi, Avrupa'nın kuzeybatısının ısınmasını sağlamasıdır. Matematik konumu düşünecek olursak, Kuzey Avrupa Sibirya ile aynı enlemdedir. Ancak akıntı, Kuzey Avrupa'nın, özellikle de İngiltere'nin ikliminin ılıman ve nemli olmasını sağlamaktadır. Bölgede limon ve çeşitli astropik bitkilerin yetişmesi buna bağlıdır.
Çeşitli kaynaklı su kütlelerinde meydana gelen Gulf Stream, gerçek bir akıntılar sistemidir. Gulf stream, Ekvatorun kuzeyinde doğudan batıya doğru uzanan bir akıntı olarak, Büyük Antiller boyunca devam eden kuzey ekvator akıntısı ise,Güney Amerikanın sahillerini sıyırarak, Yukatan Boğazını üzerinden Meksika körfezine doğru akar. Güney Ekvator akıntısının oldukça kuvvetli bir kolu bu bölgeye kadar ulaşarak, körfezde su hızının artmasına sebep olur. Florida'nın doğu yönündeki akıntının hızı saniyede 2 metreye kadar varabilmektedir.
Yapılan araştırmalar, Gulf Stream'ın ihtiyacı olan enerjiyi atmosfer ve rüzgarların hareketi sayesinde güneş ışıklarından sağladığını ortaya koyar. Akıntının en önemli mekanizmalarının sürekli ve kuvvetle esmekte olan alize rüzgârları olduğu bilinen gerçektir. Bu rüzgârlar, ekvator kuşağında ki su kütlelerini etkileyerek harekete geçirir.Büyük dalgalarla Amerikanın doğu sahillerine doğru sürüklenir.Batıda esen rüzgarlar ise, Gulf Stream'ın yüzünü kuzey Avrupa kıyılarına çevirir. Kanarya Adaları sahillerinde akıntı suları Kuzey Atlas okyanusunda ısının artmasında önen faktör olarak, İskandinav limanlarını kışın azda olsa buz tutmaktan kurtarır.Ancak akıntının bu kolu açıkta kalır.Bu açığı ise güney ekvatordan akıntının,kuzeye dönen kolu kapar ve böylelikle kuzey ile güney arasında bağlantı kurulabilir.[1]
Amerikanın doğu sahillerinde Gulf Stream'ın genişliği yaklaşık 50 km. bulurken, derinliği yaklaşık 1000 metreye kadar ulaşabilir. Bu akıntı ile saniyede 5 milyon m3'lük bir su kütlesinin aktığı tespit edilmiştir. Bu rakam, kıtalardan okyanuslara akan bütün akarsuların akıntı hızının 65 katı olduğunu gösterir. Mississippi Nehri'nin 1000 katı kadardır. Bu güçlü su akıntısı, tropikal bölgelerde doğduğu için, bu bölgenin özelliği olan sıcak havayı pek tabii beraberinde götürür.Gulf Stream, Norveç ve İzlanda sahillerinde kendini sadece sıcaklığı ile belli eder. Gulf Stream akıntısının sınırlayan alçak basınç cepheleri sebebi ile Avrupa o yıl hüküm sürecek kış ikliminde önemli derecede değişikliklere yol açar.[1]
Gulf Stream akıntıları, gemicilere çok faydalı olmaktadır. Kış aylarında su üzerinde yüzen buz parçaları onun sayesinde kuzeye doğru sürüklenmekte ve buzulların gemilere ulaşmasını engellemektedir. Bu arada kuzeyden gelen labrador akıntısı, Gulf Stream üzerinde etkilidir. Bu soğuk su akıntısı, güneye doğru inerken belli bir noktada Gulf Stream ile karşılaşır.Bu bölgede sıcaklık farkı, 10'c ile 15'c arasında değişir. Soğuk su duvarı olarak bilinen bu bölge, sıcak ve soğuk suyu sınırlandıran cephedir. Oldukça sisli olan bu alana ılık-soğuk suların birbirleri ile teması planktonların bu bölgede çoğalmasına sebep olur. Planktonların çoğalması, büyük balıkları bu bölgeye doğru çeker. Bu akıntıya kapılan bir araç, hiç enerjiye ihtiyaç duymadan yüzlerce kilometre gidebilir. Gulfstream üzerindeki araştırmalar, birçok soruya cevap verememiştir. Bugün, herkes tarafından gerçek olarak bilinen bu güçlü su kütlelerinin büyük hızla ve güneş enerjisi yardımıyla Kuzey Atlas Okyanusu'nda hissedilebilir şekilde etkisini sürdürmekte olduğudur.[1]
Doğa, kendi içinde bir uyum ve ahenk içinde iken insanoğlunun düşüncesizce yaptığı tahribata daha ne kadar dayanabilir? "Nasılsa su alır götürür..." gibi son derece anlamsız düşüncelerle denize atılan kimyevî, endüstriyel ve nükleer atıklarla oradaki yaşam katledilirken ya da denizlerin dibinde bulunan ve başta Amerika olmak üzere birçok ülkenin ağzını sulandıran Dünya'da şu anda bulunan enerji kapasitesinin 20 milyon katı olduğu iddia edilen metan gazı araştırmalarında kullanılan cihazlar yüzünden sularda yaşamaya dayanamayan ve kendilerini sahillere vuran balinalar (Bir de başka yiyecek kalmamış gibi balina katletmeye devam eden Japonlar var.) Balıkçılıkla uğraşan ülkelerin denizlere saldığı ve tabanında ne varsa süpüren troller oradaki doğal dengeyi sağlayan pek çok deniz canlısına da zarar vermektedir.[4]
Gulfstream'ın getirdiği sıcak akıntıların denizlerdeki doğal dengeyi sağlam katkı önemli rolünü gördük. Peki bir an bunun durduğunu düşünelim. Sıcak su ve soğuk su akıntısı birleşip hem insanlar, hem de deniz canlıları için bir denge oluşturuyor. Yapılan araştırmalara göre; soğuk su, sıcak sudan ağırdır. Aynı şekilde tuzlu su, tatlı sudan ağırdır. Peki Gulfstream'ın getirdiği sıcak akıntı birden durursa ne olur? Bugünlerde doğaya yapılan tahribatla bu pek de uzak bir ihtimal değil. Soğuk ve tuzlu suyun ağırlığı denizin dibine yüzlerce metreye varan akıntılar oluşturabilir ve okyanuslarda sayısız bermuda şeytan üçgeni meydana gelebilir.Ya balıkların beslenmesini ve çoğalmasını sağlayan planktonların yok olması, denizlerdeki yaşamı nasıl etkiler? Son zamanlardaki doğal afetlere bakarak herkesin sık sordukları soruların başında"Doğal dengeye ne oldu?" sorusu geliyor. Doğal sistemin değişimindeki sebepler araştırılıyor. BURADAN BU TABLONUN TÜMÜNE BAKILDIĞINDA GÖRÜLEN TEK ŞEY; İNSANOĞLU, KENDİ SONUNU KENDİ HAZIRLADIĞIDIR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder